DHL çalışanlarının sendikal mücadelesi devam ediyor
Uluslararası Taşıma İşçileri Federasyonu’na göre sendikalaşmaya karşı çıkan DHL Türkiye kontrolden çıkmış durumda.
ABD’li Profesör John Logan’a ITF (Uluslararası Taşıma İşçileri Federasyonu) tarafından hazırlatılan rapor, 2011’de başlarında DHL Türkiye’nin 2 bin 500 DHL ve taşeron çalışanın bir sendikada örgütlenmeyi seçmelerinden bu yana, şirketin işçilere karşı başlattığı, tehditkâr ve zaman zaman yasadışı kampanya konusunda kanıtları gözler önüne seriyor.
Rapor çalışan, işten çıkarılmış işçiler, sendika yetkilileri, iş avukatları, parlamenterler, gazeteciler, akademisyenler ve ilgili diğer kişiler ile birebir yapılan röportajlara dayanarak hazırlandı.
Almanya’nın güçlü sendikası Ver-di, Deutsche Post DHL’e Türkiye’deki şirkette çalışan işçilerin sendikaya üye olma hakkına saygı göstermesi için açık çağrıda bulundu ve 3 Kasımda olayı yerinde araştırmak için 6 üst düzey yöneticisini Türkiye’ye gönderdi. 9 Kasım’da da Avrupa Taşıma İşçileri Federasyonu (ETF) Genel Sekreteri Eduardo Chagas ve Avrupa Parlamentosu üyelerinden oluşan bir heyet Türkiye’de olacak.
ITF küresel örgütlenme koordinatörü Ingo Marowsky “Bu rapor DHL’in uzun zamandır varlığını inkâr ettiği açık kanıtlar sağlıyor. Gerçek şu ki DHL Türkiye kontrolden çıkmış durumda ve bu durum Deutsche Post’un da sorumluluğunda. Biz ve UNI Küresel Sendikası’ndaki meslektaşlarımız bu skandalı Bonn DHL yönetimi ile yüz yüze dile getirdik ve basmakalıp sözler, bahaneler ve kanıt olmadığına dair iddialar dışında hiç bir cevap alamadık. Yapılanları düzeltmek, kanunsuzca işten çıkarılan işçileri işe iade dışında yapılacak bir şey yok” dedi.
Almanya’nın güçlü sendikası Ver.di, Deutsche Post DHL’e Türkiye’deki şirkette çalışan işçilerin sendikaya üye olma hakkına saygı göstermesi için açık çağrıda bulundu ve 3 Kasımda olayı yerinde araştırmak için 6 üst düzey yöneticisini Türkiye’ye gönderdi. Profesör Logan’ın raporunda şu tesbitlere yer verildi:
* Performans düşüklüğü, işgüvenliği ihlalleri veya şirket politikalarının ihlal edildiğine yönelik muğlâk iddialar bahane edilerek, işçiler sendikaya üye oldukları için işten çıkarıldılar.
* Şirket yönetimi işçilere, noter kanalıyla sendikadan istifa mektupları imzalatmak için işten çıkarma tehdidine başvurarak ya da parasal teşvikler önererek baskı yaptı.
* Şirket yönetimi tarafından, sendikalaşmanın şirkete ve işçilerin DHL’deki kişisel kariyerlerine zarar vereceğine yönelik olarak çalışanlara doğrudan uyarılar yapıldı.
* Şirket yönetimi tarafından bir korku ve sindirme atmosferi yaratmak amacıyla, açık bir biçimde sendika karşıtı tehditlere başvuruldu.
* Şirket yönetimi DHL Lojistik işçilerinin dinlenme aralarında ve işyeri binalarının dışında sendika yetkilileriyle konuşmalarına engel olundu.
* Direniş yerlerinin gözetim altında tutulması ve direnişyerlerini ziyaret eden işçilere karşı ayrımcılık yapıldı.
* Bu sendika karşıtı faaliyetler, işçilerin örgütlenme özgürlüğünü sınırlandırmaya yönelik sürekli ve eşgüdümlü bir stratejinin parçalarıdır ve basitçe birkaç işgüzar yerel yöneticinin aldığı “münferit kural tanımaz tutumun” sonucu olarak görülemezler.
Sorumlusu yönetim
Raporda toplanan kanıtlar değerlendirildiğinde DHL yönetimi şunlardan sorumlu
* Nisan 2011’den bu yana sendikal nedenlerle olduğu açıkça görülmesine rağmen düşük performans ya da fazla mesai yapmayı reddetme- kayıtlar aksini söylemesine rağmen- gibi bahanelerle 21 kişi işten çıkarıldı. Şu ana kadar karar verilen 8 davada da hâkim işten çıkarmaları kanunsuz buldu.
* İşten çıkarma tehditleri ya da maddi yardım teşvikleriyle noter yoluyla sendikadan istifa ettirmek için işçiler üzerinde baskı kurmak.
* Korku ve yıldırma atmosferi yaratmak için tehditte bulunmak
* İşçiler tarafından seçilen sendikanın (TÜMTİS) terörist gruplar ile bağlantısı olduğunu iddia etmek
* Sendikaya üye olan işçilere karşı ayrımcılık yapmak
* ‘Eğitim’ adı altında sendika üyeliklerine karşı işçilere uyarı toplantıları düzenlemek
(Cumhuriyet)